17Mar2025

Aslını bilmeyen neslini ihya edemez

Cinsel Kimlik Karmaşası Sorununda Biz Psikologlar Ateşten Gömleği Giymek Zorundayız

Yazar

Psikolog Emine SAKARYA

Cinsel Kimlik Karmaşası Sorununda Biz Psikologlar Ateşten Gömleği Giymek Zorundayız

Nesli Koruma Hareketi olarak çıktığımız bu kutlu yoldan herkese selamlar. Günümüzde dünyamızı, ailelerimizi ve en önemlisi yarınlarımız olan çocuklarımızı tehdit eden birçok tehlike ile karşı karşıyayız. Bizler hem birer ruh sağlığı çalışanı olarak hem de muhtemel veya müstakbel ebeveynler olarak bu tehlikelere tüm gücümüzle karşı koymakla yükümlüyüz. 

Evlatlarımız için planlanan oyunlar ile onlara ulaşmak isteyen kötü niyetli güçlerin amaçları nelerdir? sorularını doğru anlar ve cevaplarsak o zaman mücadelemizi doğru kişilerle ve doğru mecralarda yapabiliriz. Amaç aile birliğini ortadan kaldırmak ve gençliği ifsat etmek olduğu için üzerimizde oynanan oyunlar türlü türlü. Bunu artık görmemiz ve buna karşı uyanık olmak zorundayız.

Hayatın her alanında vazgeçilmez bir güç olan dijital dünya, bir ahtapot gibi insanları kolları arasına almış durumda. Anne ve babalar gerek eğlence ve vakit geçirme gerekse iş, ticaret gibi amaçlarla dijitalin kontrolsüz dünyasına kendilerini kaptırmış gidiyorlar. Bu gidiş sırasında da en önemli sorumluluk alanları olan ebeveynliklerini ihmal etmekle karşı karşıyalar. Peki onların ihmal ettiği çocuklar ne olacak dersiniz? Tabi ki ailelerinden gördükleri kontrolsüz dünyanın içine sürüklenecekler.

Anne ve babaların evlatlarının hayatlarında bıraktıkları boşluğu doldurmak için ahtapot kollu dijitalizm her an devrede. Bu bazen bir çizgi film kılığında, bazen bir YouTube videosu ya da online oyunlar şeklinde olabiliyor. Öyle ya çocuklar oyunları sever, oyunlarla öğrenir. Çocuğa vermek istediğiniz mesajları oyunların aralarına serpiştirirseniz hem çocuk bunları çabucak öğrenir hem de anne ve babalar tehlikenin farkına varmazlar. Bu mesajlarla çocuklarımıza dayatılan cinsel kimlik karmaşası meselesi, her geçen gün çığ gibi büyüyen bir soruna dönüşüyor. Ailelerin tehlikeyi fark etmesi, olaylara müdahale etmesi geciktikçe, çocukların ruhunda açılan yaraların iyileşmesi daha da zorlaşıyor. Hatta bazen işler o kadar ilerliyor ki çocuğunuz karşınıza geçiyor ve cinsiyetini ameliyatla değiştirmek istediğini söylüyor. Böylece geri dönüşü olmayan bir yolun kapıları aralanmış oluyor. 

Çocuklar üzerinde yapılan planlar, kendi cinsel kimlikleri üzerinden yaşadıkları karmaşa ile sınırlı değil. Erkeklerin kadınlara karşı şiddet içeren duygularla dolup taşmasını sağlamak da bu planlara dahil. Çünkü eşler arasındaki şiddetli geçimsizlik hem aile hem de toplum huzurunu derinden sarsacak bir tehlike. Maalesef son zamanlarda yaşanan birçok talihsiz olay da bu amaç için çalışan güçlerin, hedeflerine ulaşmaya başladıklarını gösteriyor. Bu olaylar sonucunda küçücük çocuklar ve hassas dönemdeki ergenler de payına düşeni alıyor. Ya ciddi psikolojik sorunların içine düşüyor ya da dijitaldeki kötü akımların bir aparatı haline dönüşüyor.

Peki bu kadar tehlikeli bu kulvarda bizler neler yapmalıyız? Bu bataklıklarda evlatlarımızın yitip gitmesini önlemek için nasıl bir yol izlemeliyiz?

Öncelikle ruh sağlığı çalışanları olarak kendimizi bu konuda eğitmeli, bu zamanın silahı olan bilgilerle kendimizi donatmalıyız. Sonrasında da hem ailelerin bu yolda eğitilmesi hem de çocukların bu mecralardan uzak tutulması için gerekli adımları atmalıyız.

Bu alandaki tehlikeler ve bu tehlikelerle mücadele etmek ateşten bir gömlek. Bizler bu ateşten gömleği giyerek neslimizi korumaya talibiz. Eğer biz bunu yapmazsak o ateş yavrularımızı dolayısıyla da yarınlarımızı ve geleceğimizi kül edecek. Buna izin vermek gibi bir lükse sahip değiliz. İnşallah bu yolda sorumluluk sahibi, aklı selim tüm meslektaşlarımızı da yanımızda görmek istiyoruz.