Çağın Ruhsal Sorunu: Cinsel Kimlik Karmaşası ve Bu Sorunun Pençesindeki Çocuklar
Yazar
Aile Danışmanı Habibe Polat
Çağın Ruhsal Sorunu: Cinsel Kimlik Karmaşası ve Bu Sorunun Pençesindeki Çocuklar
Günümüzün en önemli sorunlarından biri haline gelen ‘cinsel kimlik karmaşası sorunu’ hemen herkesin karşılaştığı, bildiği, duyduğu bir meseleye dönüştü. Hal böyle olunca bu sorunla dertlenen bir grup psikolog olarak ‘bizler ne yapabiliriz’ deyip, Nesli Koruma Hareketi bünyesinde bir araya geldik. Bununla da kalmadık, cinsel kimlik karmaşası üzerine bizi geliştirecek kitap okumaları ve konu değerlendirmeleri yapmaya başladık. İlk kitap olarak seçtiğimiz ‘Anne Babalar İçin Gençlerde Homoseksüelliği Önleme Rehberi’[i] kitabını, Klinik Psikolog Müjde Yahşi öncülüğünde analiz etmeye başladık. Toplamda on oturum olarak planlanan ve oldukça verimli geçen buluşmamızın ilkinde, birbirinden önemli konulara değinen Müjde Yahşi, cinsel kimlik karmaşası sorunu üzerinden temel kavramları ve deneyimlerini bizlerle paylaştı. Her ruh sağlığı uzmanı ve ebeveynin bilmesi gereken bilgileri aktaran Yahşi, cinsel kimlik sorununun hiç bilinmeyen yönlerinden bahsetti. Ben bu yazımda sizlere, Müjde Yahşi’nin üzerinde durduğu konulardan, uyarı ve tavsiyelerinden bahsetmek istiyorum.[ii]
Öncelikle gelin kavramlar arasında kaybolmadan, Müjde Yahşi’nin gözünden cinsel kimlik karmaşası nedir anlamaya çalışalım. Şunu biliyoruz ki cinsiyet doğuştan gelen bir olgudur. Cinsel kimlik ise kişinin kendisini nasıl algıladığı ile ilgili bir durumdur. Çocuğun kimliği ilk iki yılda oluşur. Fallik dönem olarak adlandırdığımız 3-6 yaş arası dönemde, çocuk kendini tanımaya başlar ve farkındalığı oluşur. Çocuğun cinsiyeti hakkında farkındalığı oluşamamış ve cinsiyetini tanıyacak bir rol model bulamadığı için arada kalan bir cinsiyet duygusu gelişmişse, cinsiyetiyle ilgili bir karmaşa yaşayabilir. Kimlik karmaşası yaşayan çocuğu hemen etiketlemek doğru değildir. Ön ergenlik dönemi, çocuğun kendisini ve cinsel kimliğini tanımaya çalıştığı bir dönem olduğu için bu konuda bir kafa karışıklığı yaşaması normal kabul edilebilir.
3-6 yaş arasında görülen kimlik karmaşası görmezden gelinirse daha ileri yaşlarda bir soruna dönüşeceğinden, çocuğa erken yaşlarda müdahale edilmesi oldukça önemlidir. Örneğin cinsel kimlik karmaşası yaşayan 3-6 yaş bir erkek çocuğunu ele alalım. Bu çocuklar genellikle naif ve duygusaldır. Sanatsal yetenekleri olan, mizaç olarak ince ruhlu, kibar çocuklardır. Annenin bir sözü, başka bir çocuğu incitmezken bu mizaçtaki bir çocuk incinebilir. Bizler hassas mizaca sahip çocuklara daha çok dikkat etmek zorundayız.
Erkek çocuklar, cinsel kimlik karmaşasının ilerlemesiyle gelişen eşcinsellik yolunda, bazı önemli sinyaller verir. Örneğin daha küçük yaşlardan itibaren cinsiyetlerini sahiplenmede tereddüt ederler, kız kıyafeti ve oyuncaklarına ilgi duyarlar, diğer erkek çocuklarına denk olmadıkları korkusunu yaşarlar. Cinsel kimliklerinin zarar gördüğünü belirten bu sinyaller, erkek çocuklarında kendini soyutlamaya neden olan aşağılık kompleksini de uyandırır.
Okul öncesi dönemde belirti gösteren çocuklar, okul döneminde yalnızlaşarak kendilerini mutsuz hissedebilirler. Okula başladıklarında evden ayrılma endişesi ve çeşitli davranış bozukluğu problemleri de yaşayabilirler. 6-11 yaş aralığındaki bu tip çocuklar, erkekli ortamlarda kendilerini yetersiz hissettiklerinden arkadaşlık kurmakta zorlanırlar. Daha çok kız çocuklarıyla arkadaşlık kurarlar. Bu çocukların aile içi durumlarına baktığımızda, babalarıyla soğuk ve yetersiz ilişkileri vardır. Anneleri ise genellikle sert ve baskın bir karaktere sahiptir.
Kimlik karmaşası yaşayan çocuklar, diğer çocuklarla aralarındaki fark görülmeye başladıkça okulda alay konusu olabilir, pedofililerin hedefi haline gelebilirler. Küfürlü ve argo kelimelerden rahatsız olurlar. Zarar görme ihtimalinden korktukları için saldırgan tavırlardan korkarlar. Spor aktivitelerinde başarısız ya da yetersizlik hissi taşırlar. Yaşıtları olan diğer çocuklar, bu pasiflik ve çekingenlik karşısında onlara meydan okuyup üstünlük taslayarak onları ezebilirler. Bazen istedikleri olmadığında sinir krizleri geçirebilir ve bir anda her şeyden vazgeçerler.
Kimlik karmaşası yaşayan erkek çocukları, kendi cinsiyetiyle ilgili içten içe çelişki yaşar. Erkek kimliklerini geliştirmek için eğer evde baba yoksa, baba figürü yerini koyabilecekleri bir rol modele ihtiyaç duyarlar. Koyamazlarsa erkek kimliği ile özdeşleşmekten vazgeçebilir ve cinsel kimliklerine karşı reddedici bir tutum geliştirirler. Sonrasında ise erkekliği reddeder ve kendisinde eksik olarak gördükleri şeylerin sahiplerine yani erkeklere âşık olmaya başlarlar. Ergenlik döneminde homoseksüel aktivitelere katılmaya başladıklarında da alkole, uyuşturucuya, fuhşa karışma ihtimalleri diğer erkek çocuklarına oranla çok daha fazla olur. Tüm bunların sonucunda intihara kalkışma, cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanma, ciddi psikolojik rahatsızlıklar yaşama gibi pek çok olumsuz durumla karşılaşabilirler.
Yapılan araştırmalara göre ülkemizde cinsel kimlik karmaşası yaşayanların oranı %12 civarlarındadır. Tespit edilemeyen eşcinsellerin olduğunu da düşünürsek bu oran daha da yüksektir. Bu artışın temelde ise iki sebebi vardır. Bunlar aile yapısındaki bozulmalar, aile içi yanlış tutum ve davranışlar ile akıl almaz bir özgürlük ve bu duruma saygı gösterilmesi dayatmasıdır.
Feminen aktivitelerle uğraşan küçük yaştaki erkek çocuklarının, ileride homoseksüel, biseksüel ya da transseksüel olma ihtimalinin %75 olduğu yapılan araştırmalarla belirlenmiştir. Bu çocuklara hemen müdahale edilmezse, ilerisi için çok daha riskli bir döneme girerler.
Cinsel kimlik karmaşası sorununun, üç önemli unsuru vardır. Bunlar anne, baba ve çocuktur. Temelde annelerin yanlış tutumları, babaların erkek rol model olmaktan uzak halleri, çocuğun bazı mizaç ve karakter özellikleri ile birleştiğinde kimlik karmaşası sorunu kaçınılmaz olur. Elbette ki saydığımız bu nedenler, her çocuğun bu sorunu yaşayacağı anlamına gelmez. Ama cinsel kimlik karmaşası yaşayan her çocuğun probleminin temelinde bu nedenler yatar.
Nicolosi der ki; “kadın olarak doğulur, ancak erkeklik uğraşılarak elde edilir. Erkekliğe ancak kadınlığa başkaldırılarak ulaşılır ve bu erkeklik ancak diğer erkekler tarafından onaylandığında kabul görür. Unutmamalıyız ki anneler erkek çocuğu doğurur, babalar ise onları erkek yapar.’’
Doğru bir uzmandan destek alınarak, yanlış anne-baba tutumları düzeltildiğinde, cinsel kimlik karmaşası sorununun çözümünde oldukça başarılı sonuçlar alınacaktır.
[i] Nicolosi, Joseph&Linda Ames, ‘Anne Babalar İçin Gençlerde Homoseksüelliği Önleme Rehberi’, Kaknüs Yayınları, 2011
[ii] Yahşi, Müjde, ‘Anne Babalar İçin Gençlerde Homoseksüelliği Önleme Rehberi’ kitap analizi oturumu, 2024
Aile Danışmanı
Habibe Polat
Yazar
