İslam’da eşcinsellik konusu hem tarihsel olarak hem de günümüzde oldukça tartışmalı bir alandır. İslam’ın ana kaynakları olan Kur’an-ı Kerim, Hadisler ve İslam alimlerinin içtihatları bu konuda çeşitli görüşler ortaya koymuştur.İslam anlayışında, eşcinsel davranışlar (özellikle erkek erkeğe cinsellik) büyük günah olarak görülür. Bu konu Kur’an’da Lut Peygamberin (a.s) kıssası üzerinden anlatılmıştır. Lut Peygamber, Sodom ve Gomore şehirlerinde yaşayan Lut Kavmine peygamber olarak gönderilmiştir. Sodomlular, azgın ve ahlâk dışı davranışlarda bulunan bir kavimdir. Putlara tapar, livâta gibi cinsî sapıklıklarda bulunuyorlardı. Homoseksüellik ve eşcinsellik gibi geçmiş milletlerde görülmeyen her türlü davranışı sergileyen bir topluluktu. Bu kavmin ahlak dışı olarak kabul edilen fiillerde bulunduklarına şu ayetlerden ulaşıyoruz:

“Lût’a gelince, O’na da hüküm (hâkimlik, peygamberlik, hükümdarlık) ve ilim verdik; onu çirkin işler yapmakta olan memleketten kurtardık. Zîrâ o (memleketin halkı), gerçekten fenâ işler yapan kötü bir kavimdi. O’nu (Lût’u) rahmetimize kabûl ettik; çünkü O, sâlihlerden idi.” (el-Enbiyâ, 74-75)

“Kardeşleri Lût onlara şöyle demişti: «(Allâh’a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız? Bilin ki, ben size gönderilmiş emin bir peygamberim. Artık Allâh’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin! Buna karşı ben sizden hiçbir ücret de talep etmiyorum. Benim ecrimi verecek olan, ancak âlemlerin Rabbidir. Rabbinizin sizler için yarattığı eşlerinizi bırakıp da, insanlar içinde erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Doğrusu siz, sınırı aşmış (sapık) bir kavimsiniz!»” (eş-Şuarâ, 161-166)

“Elçilerimiz Lût’a gelince, (Lût), onlar (a sapık kavminin musallat olmasın)dan endişeye düştü, onlar adına içi daraldı ve: «Bu, çetin bir gündür.» dedi.” (Hûd, 77)

Meleklerin genç delikanlılar şeklinde geldiğini gören Lût -aleyhisselâm- onları insan sanmış ve kavminin onlara tecâvüz etmesinden korkmuştu. Çünkü A’râf Sûresi’nin 80 ve 81. âyetlerinde bildirildiğine göre Lût’un inkârcı kavminde cinsî sapıklık çok yaygın idi.

“Lût’un kavmi, koşarak onun yanına geldiler. Daha önce de o kötü işleri yapmaktaydılar. (Lût:) «Ey kavmim! İşte şunlar kızlarımdır (onlarla evlenin); sizin için onlar daha temizdir. Allâh’tan korkun ve misâfirlerimin önünde beni rezil etmeyin! İçinizde aklı başında bir adam yok mu?!» dedi.” (Hûd, 78)

Bâzı tefsircilere göre Hazret-i Lût’un halkına evlenmelerini tavsiye ettiği kızlarından maksat, kendi öz kızları değil, kavminin kızlarıdır. Çünkü O’nun sadece iki kızı vardı. Her peygamber kendi kavminin büyüğü ve mânevî babası sayıldığından Hazret-i Lût: «İşte bunlar kızlarımdır.» demiştir. Fakat gözü dönmüş olan Sodomlular:

“Dediler ki: «Senin kızlarında bizim bir hakkımız olmadığını biliyorsun. Ve sen bizim ne istediğimizi de elbette bilirsin.» (Lût:) «Keşke benim size karşı (koyacak) bir gücüm olsaydı veya güçlü bir kaleye sığınabilseydim!» dedi.” (Hûd, 79-80)

Bu ve daha pek çok ayetten de anlaşılacağı üzere, Kuran’da eşcinsellik fiili çirkin bir iş olarak anlatılmış, bu fiili yapan kavme ıslah olmaları için Lut Peygamber gönderilmiştir. Ancak ne yazık ki kavmi Lut Peygamberi dinlememiş ve bu çirkin işte ısrarcı olmuşlardır. Sonuç olarak; “Emrimiz gelince, oranın altını üstüne getirdik ve üzerlerine (balçıktan) pişirilip istif edilmiş taşlar yağdırdık. (O taşlar) Rabbin katında işâretlenerek (yağdırılmıştır). Onlar zâlimlerden uzak değildir.” (Hûd, 82-83)ayetinde anlatılan bir cezaya uğramışlardır. 

Kadınsı Davranış Gösteren Erkekle İlgili Hadis ve Tefsirler

Eşcinsellik fiili doğrudan hadislerde anlatılmasa da bugün homoseksüellik olarak tabir edilen ‘bir erkeğin kadınsı davranışlar sergilemesi’ meselesine yer verilmiştir. Bu bölüm kadınsı davranışlar sergileyen bir erkeğin Hz. Peygamber’in (s.a.v.) huzuruna getirilmesiyle ilgili hadis ve bu konunun Kur’an ayetleri ve tefsirlerdeki karşılıklarını içermektedir. 

1. Hadis Rivayeti: 

Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor: Allah’ın Resûlü’nün huzuruna elleri ve ayakları kınalanmış, kadınsı davranışlar gösteren bir adam getirildi. Resûlullah (s.a.v.) şöyle dedi:

– “Bu nasıl adamdır böyle?”

– “Ya Resûlallah! Gördüğünüz gibi kadınlara benzemeye çalışan bir adamdır bu.” 

Bunun üzerine Allah’ın Resûlü onun Nekî’ denilen yere sürgün edilmesini emretti. Orada bulunan sahabiler sordular:

– “Onu öldürelim mi Ya Resûlallah?”

– “Hayır, öldürmeyiniz. Ben namaz kılanları öldürmekten yasaklandım.” 

Bu hadis kaynaklarda ‘zayıf hadis’ olarak geçer. Ancak zayıf hadislerle ilgili şu durum geçerlidir: 

Bir hadisin hasen ya da sahih olma şartlarından birini ya da birkaçını taşımaması halinde olan HADİS e zayıf hadis diyoruz. Yani silsilede hadisi nakleden ravi zincirinde olan şahıslardan birisi cehr ve ta’dile muhatap kılınmış ise bu ravinin Hadis-i zayıf kabul edilir. Ya da metinde bir tenkit olmuşsa o zayıf kabul edilir dolayısıyla zayıf hadis hasen ya da sahih gibi değerlendirilmez. 

Zayıf hadisle amel edilebilir mi? 

Alimler bununla alakalı 3 görüş sunmuşlar:

1. Grup diyor ki mutlaka amel edilir.
2. Grup diyor ki kesinlikle amel edilmez.
3. Grup da diyor ki bazı durumlarda amel edilir. 3. Grubun görüşlerini savunanların kanaati ise, eğer akaide yönelik ya daamele yönelik bir hususa işaret ediyorsa amel edilmez. Ama onun dışında fedaile (yapılmasını dinin tavsiye ettiği güzel iş ve hareketler) yönelik bir durum ise amel edilir sıkıntı olmaz. Altay Cem Meriç in bir sözünü de buraya koyalım: “En zayıf HADİS tüm tarihi metinlerden güçlüdür.”

Hadis Kaynakları:

– Ebû Dâvûd, Libâs 34

– Tirmizî, Edeb 34

– Buhârî, Libâs 61

– Nesâî, Zînet 87 

2. İlgili Ayetler:

a) Nûr Suresi 31. Ayet:

“…Evlerinizde oturun, eski cahiliye dönemindeki gibi süslenip teşhir edilerek çıkmayın…” 

b) Şuara Suresi 165–166: 

“Siz insanlar içinden erkeklere mi yanaşıyorsunuz ve Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyor musunuz? Hayır, siz haddi aşan bir topluluksunuz.” 

3. Tefsirlerden Notlar: 

İbn Kesîr, Kurtubî ve Fahreddin Râzî gibi müfessirler, kadın gibi davranan erkekler ve erkek gibi davranan kadınlar hakkında gelen hadisleri ayetlerle birlikte yorumlamışlardır. Genellikle bu davranışların toplumun ahlâkî düzenini bozacağı, fitneye sebep olacağı vurgulanır. Hadiste ölüm cezası değil, sürgün uygulanmıştır. Bu, İslam toplumunda cezaların sadece fiziksel fiillere değil, bazen toplumsal düzene karşı ahlaki tehditlere de verilebildiğini gösterir.

İlahiyatçı-Eğitimci

Zeynep Çoturoğlu