18Nis2025

Aslını bilmeyen neslini ihya edemez

Bu video sadece
yetişkinler içindir

Z KUŞAĞI

Bir öğrencinin okuduğu kitapla yaşadıkları

11 yaşındaki bir kız öğrenci ve cinsiyet değiştirme ile ilgili düşünceleri

UYARI : BU VİDEO YALNIZCA YETİŞKİNLER İÇİNDİR. ÇOCUKLARINIZA İZLETMEYİNİZ.
❗️
Çocuğum Youtube’da çizgi film izlerken karşısına cinsel, şiddet ya da korku içerikli videolar çıkmasın, ruhu ve ahlakı bozulmasın diyerek YOUTUBE KİDS açıyorsanız aslında çocuğunuzu ne denli sinsi ve büyük tehlikenin içine attığınızın farkına varmanızı istiyorum.
❗️
Sevimli ve masum görenen bu çizgi filmin teması, LG🅱️T… YOUTUBE KİDS’te yayınlanan bu temadaki içeriklerden sadece bir tanesi bu.
❗️
Çizgi filmin analizini şimdi birlikte yapalım ve aslında çocuğunuzun bu çizgi filmi izlerken nasıl subliminal mesajlara maruz kaldığını ve e💲cinselliğin nasıl normalleştirildiğini görelim.
❗️
❗️
❗️
Çizgi filmde küçük bir erkek çocuğun pembe renkli (feminen) bir gölgesi var.
❗️
Bu gölge onun içindeki ses yani güya kendisi. Olmak isteyip de olamadığı benlik duygusu, gölgesi şeklinde yansıtılmıştır. Gölgesini (kendini) kabul ettiğinde mutlu olduğu algısı oluşturulmaya çalışılmıştır.
❗️
Küçük detaylar büyük mesajlar:
❗️
Tek boynuzlu pembe atın karakter ismi UNİCORN. Unicorn yeleleri ya da kuyruğu gökkuşağı renkleri olan daha çok kız çocuklarının izlediği bir çizgi film karakteri. Odada birçok yerde rengarenk unicorn oyuncak ve resim var.
❗️
Baba ve çocuk: Babanın maskülen özellikleri vurgulanmış, çocuk babanın yanında mutsuz ve korkuyor.
❗️
Çizgi filmin bitiminde çıkan yazı: “YOU ARE LOVED. EXACTLY AS YOU ARE” yani; “KENDİN OLDUĞUN GİBİ SEVİLİYORSUN”
❗️
Evet şimdi bundan sonraki yorumlar sizin…
❗️
Unutmadan, güya çocuk çizgi film kanalı olan YOUTUBE KİDS’in hiç masum olmadığını lütfen herkese duyuralım!

Terapilerde ‘mucize soru’ olarak belirlenmiş soruların sorulduğu bir teknik kullanılır. Örneğin, “bir sabah uyandın ve her şey değişmiş. Peki sen en çok neyin değişmesini isterdin?’’ gibi bir soru, terapilerde başvurulan mucize soru türüne bir örnektir.

Videoda mikrofonu tutan kişinin sorusu da terapilerde kullanılan mucize sorulara benzetilmeye çalışılmış ama bir farkla: Belli bir amaca hizmet etmek üzere kötü niyetle, yaratılışa bağlı bir konuyu alaya alma maksadıyla… Daha da vahimi, anormal olabilecek bir durumu, normal göstermeye çalışmak için kasıtlı ve bilinçli.

Video bir sokak röportajı olarak çekilmiş. Güya espri, şaka, komiklik maskesi altında ‘baba kimliği’ kullanılarak önce kadın kimliği ile bir güzel alay edilmiş; ardından cinsiyet değişiminin bir sorun değil, ‘saygı duyulması gereken’ bir durum olduğu vurgulanmış. Maksatlı olarak yapılan bu sokak röportajının hedef kitlesi ise gençler! Videoda konuşan bu gençler, sorun olarak gördüğümüz bir meselenin normalleşmesine katkı sunmak için kötü amaçlara açıkça alet edilmiş. Zira cinsiyet değiştirme gibi bir konu, bu videoyu izleyen diğer gençler nezdinde ancak bu şekilde normalleştirilebilirdi.

Babanın karşısında ayak ayak üstüne atmanın saygıda kusur olduğu bir kültürden gelen neslimizin çocuklarını böyle görmek, bizi hayal kırıklığına uğratsa da yılmamalıyız. Özellikle cinsel yönelim karmaşasını kullanarak doğrudan neslimizi hedef alan kötülük odaklarına karşı uyanık olmalıyız. Unutmayalım ki hedef çocuklarımız ve gençlerimiz. Küresel kötülük odakları, özünden ve cinsiyetinden kopuk bir nesil oluşturmak için var gücüyle uğraşırken biz elimiz kolumuz bağlı duramayız. Çocuklarımızı ve gençlerimizi onların eline bırakamayız. Bunun için var gücümüzle çalışıp, çocuklarımızın yanında olduğumuzu sürekli olarak onlara hissettirmeliyiz. Neslimizin yeniden ihya ve inşası için bu yolda el ele verip hep birlikte mücadele etmeliyiz.

Amerika’daki bir okulun kütüphanesinde yaşanmış bu olayın, ülkemizdeki bir okulun kütüphanesinde de yaşanmayacağının garantisini verebilir miyiz? 

Tabii ki hayır. Çünkü bu sapkın fikirler, ülkemizi de işgal etti. Dahası ülkemizdeki kötü niyetli yayınevleri tarafından bizim çocuk hikaye kitaplarımıza da girdi. Peki çocuklarımızı bu sapkın akımlardan nasıl koruyabiliriz? Onları evde bile zor kontrol ederken okulda, dışarda nasıl kontrol edebiliriz?

Tüm dünyayı etkisi altına alan bu sapkın fikirlerle mücadele etmek için biz anne babaların tutumu çok önemli. Öncelikle uyanık olmalıyız. Çocuklarımızı ağına düşürmek isteyen bu sapkın düşünce akımlarını ve bunları yaymaya çalışanları iyi tanımalıyız. Çünkü amaçlarını, neler yapmak istediklerini, çocuklarımızı ağlarına nasıl düşürmeye çalıştıklarını bilirsek onlarla mücadele etmek çok daha kolay olacaktır. 

Anne babalar olarak çocuklarımızın hayatlarından haberdar olmalıyız. Yani onlarla kaliteli zaman geçirmeli, en sevdiği hobileri, arkadaşları, filmleri, kitapları ya da neleri sevmediklerini iyi bilmeliyiz. Biz çocuklarımızı ne kadar iyi tanır, hayatlarından ne kadar haberdar olursak çocuklarımıza uzanan kötülük ellerini görmemiz de o kadar kolay olacaktır. 

En önemlisi ç ocuklarımızı korumak için, bu sapkın akımlarla mücadele edecek farkındalığı oluşturarak, bizimle aynı hassasiyeti taşıyan ailelerle ortak mücadele etmeliyiz. Çünkü tek bir ailenin mücadelesi oldukça zorken, onlarca, binlerce hatta milyonlarca ailenin mücadele etmesi çok daha kolay olacaktır.  Çocuklarımızı tehdit eden bu unsurlara karşı ortak bir ses çıkarmak, bu yolda mücadele eden kurum ve kuruluşlara destek vermek, bu alanda sosyal medyayı etkin kullanmak, çocuklarımızın korunması için yasa talep etmek mücadele gücümüzü artırıp, daha hızlı sonuç almamızı sağlayacaktır.

İzlediğiniz videoda bir annenin başından geçen çok acı bir hikâye var. Bu annenin 11 yaşında öğrenci olan kızı, cinsiyet değiştirme ile ilgili merak ve düşüncelerini okuduğu okuldaki rehber öğretmeni ile paylaşıyor. Bu öğretmen, aileye haber vermeden kız öğrenci ile görüşmelere devam ediyor. Sonrasında öğretmenin de desteğiyle okul yönetimi, kız öğrencinin cinsiyet değiştirmesi için aileden habersiz kıza yardımcı oluyor.

Anne başına gelen bu korkunç olaydan dolayı hukuk mücadelesi başlatıyor ve başka anne-bablar aynı durumu yaşamsın diye dünyadaki diğer tüm ebeveynlere sesleniyor…

Maalesef tüm dünyayı etkisi altına alan bu tehlike, ülkemizde de ilkokul kademesine kadar indi. Zira bu konuda başvurulabilecek çoğu rehber öğretmenimiz, doğru ve yeterli bilgiye sahip değil. Terapi için bize başvuran aileler aracılığıyla öğreniyoruz ki ailesinden gizli, rehber öğretmeni ile düşüncelerini paylaşan ve onun yanlış yönlendirmeleriyle hayatları kararan sayısız çocuğumuz var.

Şüphesiz videoda sesini duyurmaya çalışan bu anne, başına böyle bir olayın geleceğini beklemiyordu. Ne yazık ki bu konuda bizlerden yardım isteyen ailelerin de söylediği ilk şey, ‘başımıza bu olayın geleceğini hiç beklemiyorduk!’

Kim bilir belki sizin çocuğunuz da cinsel yönelim karmaşası yaşıyor, fakat farkında değilsiniz. Tam da bu yüzden, geç olmadan çocuklarımızla bağımızı güçlendirelim. Onların farkında olup hayatlarından haberdar olalım. Hemen her durumda öğretmenlerimiz ile iş birliği halinde olalım. Cinsel yönelim karmaşası yaşadığına dair en ufak bir şüphede, bu sorunların çözümüne dair bilgisi olan, işin ehli bir uzmandan mutlaka destek alalım.